

ÖDERO BLOG
Pazarlama Rehberi
Yapay zeka sohbet robotları aslında çok uzun yıllardır hayatımızda; fakat son yıllardaki ciddi gelişim, üretken yapay zeka anlayışını ortaya çıkardı. Bu robotların üretkenlikleri birçok alanda fayda sağladığı için yapay zeka hem günlük hayatta hem de iş hayatında önemli bir yer edinmeye başladı. Üretken yapay zeka sohbet robotlarını önemli kılan detayları ise gelişmiş dil anlayışı, çoklu görev yeteneği, geniş uygulama alanı ve kullanıcı deneyimini dönüştürme gücü şeklinde sıralayabiliriz.
Üretken yapay zeka sohbet robotları çok geniş bir kelime dağarcığına sahiptir. Asıl önemli nokta ise öğrenmeye devam ediyor olmasıdır. Veri toplama gücüyle dil anlayışını sürekli geliştiren yapay zeka sohbet robotları neredeyse her konuda iletişim kurabilirler.
Çoklu görev yeteneği de bu sohbet robotlarının işlevselliğini artırıyor. Birkaç farklı yazılım veya uygulama gerektiren işleri tek başına yapabilmesinden gelen kolaylık, özellikle yoğunluğu yüksek işler için önem taşıyor. Başta metin, görsel, video ve yazılım kodu olmak üzere birçok konuda çoklu görevler yapabiliyorlar.
Üretken yapay zeka sohbet robotlarının farklı alanlarda ve birbirleri ile etkileşimde olan yetenekleri bu uygulamaları daha önemli hale getiriyor. Metin, görsel, video ve kodlama gibi alanlarda üretkenliğinin bulunması, bu alanlara bağlı tüm sektörlerde kullanılabilmesini sağlıyor. Dolayısıyla yapay zeka chatbot’ları önemli bir asistan konumunda bulunuyor.
Kullanıcı deneyiminden beslenen sohbet robotları, bu özellik ile daha çok iş dünyası için önem taşıyor. İnternette geniş, detaylı ve derin araştırmalar yapabilen üretken yapay zeka sohbet robotları, kullanıcı deneyiminden beslenerek bilgiyi dönüştürebiliyor. Bu da yapay zekayı iş için kullanan kişilere verimli fikirler verebiliyor.
Üretken yapay zeka söz konusu olduğunda akla ilk gelenlerden biri ChatGPT oluyor. Hızlı gelişimi ve pek çok konuda öncü olması nedeniyle popülarite kazanan bu uygulamanın dışında daha onlarca yapay zeka robotu mevcut. Bunlar arasından en işlevsel olanları sizin için sıraladık. İşte, en iyi 5 yapay zeka sohbet robotu:
ChatGPT, yapay zeka araştırma şirketi OpenAI tarafından kullanıma sunulmuş ve diyalog kurma konusunda uzmanlaşmış bir yapay zeka uygulamasıdır. İlk olarak 2022 yılında piyasaya sürülen ChatGPT, kısa süre içerisinde geniş kitlelere ulaştı ve hızla gelişti. Yeni versiyonları da kullanıma sunulan ChatGPT; ücretsiz olarak sınırlı, ücretli olarak da sınırsız bir şekilde erişime açık.
ChatGPT’nin 13 Mayıs 2024 yılında kullanıma açılan versiyonu GPT-4o, sahip olduğu çok modlu özelliklerle yapay zeka deneyimini iyileştiriyor. “Önceden eğitilmiş üretken dönüştürücü” şeklinde tanımlanan GPT-4o; metin, ses ve görüntü dosyalarını hem işleyebiliyor hem de bu tür dosyalar üretebiliyor. Önceki versiyona göre iki kat daha hızlı çalışan çok modlu GPT-4o, 50’den fazla dili destekliyor.
ChatGPT; kodlama, yazma ve görüntü üretme konusundaki gücü ile ön plana çıkıyor. Kullanıcının girdilerine bağlı olarak oldukça hızlı bir şekilde cevaplar veren ChatGPT’nin istenilen dosyayı üretmesi de çoğunlukla saniyeler sürüyor. Özellikle yazılım kodlarını uzmanlıkla yazması ve görsel çıktılarda hataların minimuma inmiş olması, ChatGPT’yi kullanışlı bir üretken yapay zeka sohbet robotu yapıyor.
ChatGPT için “her şeyi yapabilen” veya “herhangi bir şey yapma makinesi” gibi tanımlar kullanılıyor. Bunun sebebi, gerçekten çok fazla şey yapabiliyor olması. ChatGPT, bireysel kullanıcıların erişimine açıldıktan sonra sadece 2 ay içinde 100 milyondan fazla kullanıcıya ulaştı. Kısa sürede toplanan ve giderek çoğalan bu kullanıcı kitlesi sayesinde ChatGPT’nin dil modeli daha hızlı ve verimli bir şekilde gelişti.
Dünyanın en çok ziyaret edilen siteleri arasında ilk sıralara kadar yükselen ChatGPT’nin beslendiği geniş kaynak havuzu, bu yapay zeka aracını diğerlerinin önüne geçiriyor. Ayrıca ChatGPT, yapamadığı görevlerin nasıl yapılabileceğini de anlatabiliyor. Bu nedenle de “her şeyi yapabilen” olarak nitelendiriliyor.
Google Gemini, adından da anlaşılacağı üzere Google tarafından geliştirilmiş bir yapay zeka sohbet robotu. ChatGPT’nin çıkmasını kendisi için risk olarak gören Google, bu alanda gerekli çalışmaları yaparak hızlı bir şekilde ilk versiyon Bard’ı piyasaya sürdü. Oldukça kısıtlı özelliklere sahip olan Bard’ı zamanla geliştiren Google, Gemini ile bu alandaki en iyiler arasında yerini aldı. 200’den fazla ülkede erişime açık olan Gemini, 40’tan fazla dili desteklerken Google ekosistemi ile etkileşimde olması da kullanıcılara avantaj sağlayan en önemli özelliği.
Google, ekosisteminde barındırdığı uygulama ve hizmetlerle kullanıcıların hemen her ihtiyacına cevap verebiliyor. Dolayısıyla Google kullanıcıları, aradıklarını buldukları sürece bu ekosistemin dışına çıkmıyorlar. Google da Gemini’yi bu konuda geliştirdi ve ekosistemle bağlı hale getirdi. Yani kullanıcılar, Google uygulamalarının içinden doğrudan Gemini’yi kullanabiliyor. Bu da özellikle görüntü ve metin konusunda kolaylık sağlıyor.
Gemini, görüntü oluşturma konusunda baş rakibi ChatGPT’nin gerisinden geldi. İlk versiyonunda görüntü oluşturma özelliği yokken Gemini’nin geliştirilmesiyle bu özellik de eklendi ve artık oldukça verimli çalışıyor. Google ekosistemi ile ilişkili olması sayesinde de kullanıcılar, örneğin bir metin yazarken söz konusu metinle ilgili anlık görseller oluşturabiliyorlar.
Doküman yönetimi, Google Gemini’nin fark yarattığı bir konu. Yapay zeka sohbet robotları, kullanıcıların girdilerine göre metin oluştururken kullanıcılar Google Dokümanlar üzerinden erişebildikleri Gemini ile mevcut bir metnin üzerinde de çalışma yapabiliyorlar. Gemini, Google Dokümanlar üzerinde düzenlenen metinlerle ilgili iyileştirme ipuçları verebiliyor.
Gemini ve ChatGPT birbirlerine çok benzeyen, fakat bazı alanlarda ciddi bir şekilde ayrışan iki yapay zeka sohbet robotudur. En önemli fark, Gemini’nin internetten gerçek zamanlı veri çekebilmesine karşılık ChatGPT’nin önceden ve kullanım sürecinde öğrendikleriyle cevap vermesidir. Bu açıdan bakıldığında Gemini akademik araştırmalarda, ChatGPT ise kodlama görevlerinde daha başarılıdır.
Gemini; Google’ın Takvim, Dokümanlar, E-Tablolar ve Gmail gibi çeşitli ürünleriyle entegre çalışırken bunlar üzerinde işlem yapma imkânı da sunar. ChatGPT’de bu özellik olmasa da çıktıları koordine eden alt sistemleri sayesinde tüm uygulamalara uygun çıktılar verebilir.
Yapay zeka sohbet robotu piyasasında fark yaratan bir diğer şirket de Microsoft. Genellikle Google ile benzer ürünleri bulunan ve Google’ın en önemli rakiplerinden olan Microsoft, rakibinin hamlesine Copilot ile cevap verdi. İlk versiyon olan Bing Chat, arama motoru Bing ve tarayıcı Edge üzerinden yerleşik olarak kullanıma sunulmuştu. Yapılan geliştirmeler ve OpenAI ortaklığı sonrası Microsoft Copilot adıyla hizmet vermeye başlayan bu yapay zeka aracı hem yerleşik hem de harici bir uygulama olarak kullanılabiliyor.
Microsoft, üretken yapay zeka robotu konusundaki girişimlerinde ChatGPT ile rakip olmak yerine ortak oldu. OpenAI ile ortaklaşıp bu şirkete ciddi bir yatırım yapan Microsoft, Copilot’ı GPT-4 ve Dall-E altyapısına bağlı bir şekilde geliştirdi. Bu da mevcutta yüksek verimlilik sunan iki farklı üretken yapay zekayı tek bir noktada buluşturdu. Dolayısıyla kullanıcılar, Microsoft Copilot’tan özellikle metin ve görsel konusunda yeterli bir şekilde verim alabiliyorlar.
Copilot, Windows ve Microsoft 365 ekosistemi ile doğrudan entegre bir şekilde çalışıyor. Kullanıcılar Windows bilgisayarlarının görev çubuğu üzerinden doğrudan Copilot’a ulaşabiliyor. Microsoft 365 entegrasyonu ise kullanıcıların Copilot yardımıyla Word, Excel gibi ürünler üzerinde işlem yapmasını sağlıyor.
Üretken yapay zeka robotlarının en önemli özelliklerinden biri olan kodlama, Copilot içerisinde de bulunuyor. Altyapısının ChatGPT ile bağlantılı olması da Copilot’ın bu konuda başarılı olmasını sağlayan detaylardan. Copilot’ın mobil uygulaması ise içerisinde Microsoft 365’i yani ofis uygulamalarını da barındırıyor. Kullanıcılar ofis uygulamalarını yapay zeka desteği ile kullanabiliyor.
Üretkenlik odaklı kullanım konusunda Copilot, diğer yapay zeka robotlarına göre biraz daha avantajlı görünüyor. Çünkü Copilot hem ChatGPT’nin öğrenmiş olduğu bilgilerden hem de Bing arama motorunun anlık verilerinden faydalanıyor. Microsoft Prometheus adını verdikleri teknoloji ile çalışan Copilot, Bing arama endeksi ile GPT-4 ve GPT-4 Turbo dil modellerini birleştiriyor.
Yapay zeka alanındaki girişimleriyle sık sık gündeme gelen Meta, Llama (Large Language Model Meta AI) ile piyasanın en önemli oyuncuların biri olarak öne çıkıyor. 2023’ün başlarında kullanıma açılan ve sadece sohbet fonksiyonu bulunan ilk versiyonun ardından hızla gelişmeye devam etti. 2025 yılında erişime açılan Llama 4, 12 farklı dilde çok modlu bir yapay zeka sohbet robotu olarak hizmet veriyor.
Meta Llama’nın en önemli özelliklerinden biri, açık kaynaklı bir yapıya sahip olmasıdır. Bu yapı, kullanıcıların yapay zeka sohbet robotlarını özelleştirebilmesine imkân veriyor. İnsan geri bildirimli takviyeli öğrenme (RLHF) modeline sahip olan Llama, özellikle geliştiriciler tarafından sıkça tercih ediliyor.
Meta Llama, özel sunucu kullanımı imkânı ile gizliliği de ön plana çıkarıyor. Kullanıcıların Llama’ya erişebilmek için Meta’ya veya buluta bir veri gönderme zorunluluğu bulunmuyor. Yani kullanıcılar Llama’ya başka sistemlerle etkileşime geçmeden doğrudan ulaşabiliyor ve bu yapay zeka sohbet robotundan faydalanabiliyor.
Meta Llama’yı diğerlerinden ayıran başlıca detay, geliştiriciler için kullanışlı olması. Açık kaynaklı ve özelleştirilebilir bir yapay zeka olması, ihtiyaca yönelik farklı sohbet robotları oluşturma imkânı sunuyor. Ayrıca yapay zeka desteği sayesinde profesyonel bir geliştirici olmadan da uygulama geliştirmek mümkün oluyor.
OpenAI şirketinin eski çalışanları tarafından kurulan Anthropic’in ürünü olan Claude, diğer üretken yapay zeka sohbet robotlarına göre daha az özelliğe sahip. Fakat diğerlerinde bulunmayan farklı bir yan mevcut. Şirketin “Anayasal AI” adını verdiği yaklaşım, Claude uygulamasını etik ilkelere dayandırıyor. Claude; kullanıcılara araştırma, metin oluşturma, çeviri, kodlama, asistanlık ve kodlama gibi alanlarda destek veriyor.
Anayasal AI, Claude’un imza özelliği olarak öne çıkıyor. OpenAI şirketinin eski çalışanları, yapay zeka araçlarının etikten ve hukuktan uzak bir yapıda olduğunu düşünerek Anayasal AI anlayışını ortaya attı. Bunun üzerine inşa edilen Claude ise etik ve şeffaf bir yapay zeka olarak piyasaya sürüldü.
Claude, metin ve belge odaklı konularda gösterdiği performans ile başarılı olan bir yapay zeka. Geniş bilgi havuzundan anlık bilgiler çekerek oluşturduğu metinler ile kullanıcılara fayda sağlayan yapay zeka aracı, karmaşık konuları sade ve net bir şekilde anlatabiliyor. Makale, blog metni, e-posta gibi metinleri sorunsuzca oluşturabilen Claude, şiir gibi duygu yüklü metinler de oluşturabiliyor.
Claude için öne çıkan diğer özellikler doğallık ve tutarlılıktır. Kullanıcılara verdiği cevapların son derece doğal ve tutarlı olması, kullanıcılar tarafından en çok beğeni toplayan özelliklerden biri. Özellikle zararlı içerik oluşturmaya çalışan kullanıcılarla etik anlayışa dayalı bir şekilde etkileşime geçen Claude, söz konusu içeriği neden oluşturmadığını da açıklayabiliyor.
Yapay zeka sohbet robotları geliştikçe daha geniş alanlarda karşımıza çıkmaya devam ediyor. Bu durumun gelecekte de devam etmesi muhtemel. Çünkü yapay zeka hem kendi öğrenme becerileri hem de şirketlerin büyük geliştirici kadroları sayesinde çok kısa sürede çok hızlı gelişmeler gösterdi. Yapay zeka sohbet robotlarının günümüzde yaptıklarının gelecekte daha özelleştirilebilir ve entegre edilebilir olması bekleniyor. Bu da yapay zekanın daha fazla sektöre girebileceğini gösteriyor.
Üretken yapay zeka sohbet robotlarının geleceğine dair temel şüphe ise yasal uyumluluk. Bu araçlar ile üretilen ses ve görsel çıktıların yasal süreçlerde bazı problemlere yol açabileceği düşünülüyor. Dolayısıyla bu alanda da geliştirmeler yapılması ve yapay zekanın hukuka uygun bir şekilde çalıştırılabilmesi bekleniyor.
Üretken yapay zeka sohbet robotlarının bazı meslekleri ortadan kaldırması konusu da sıkça gündeme geliyor. Fakat bu araçların verimli kullanılabilmesi için de insanlara ihtiyaç var. Bu noktada yapay zeka robotları, meslekleri ortadan kaldırmak yerine uygulanış biçimlerini değiştirebilir. Bununla birlikte yeni meslek dallarının ortaya çıkmasını da sağlayabilir. Öyle ki geleceğin trend meslekleri arasında yapay zeka ile ilgili birçok alan bulunuyor.
Geçmişte ortaya çıkan bazı teknolojiler de meslekleri tehdit etmekle ilişkilendirilmişti, fakat bu teknolojiler sayesinde yeni iş modelleri ortaya çıktı. Buna freelance çalışma modelini örnek olarak gösterebiliriz. Dijital ortamda yapılabilen işleri ve verilebilen hizmetleri sunan kişiler, zamandan ve mekandan bağımsız bir şekilde işlerini yürütebiliyor. Yapay zeka ile de doğrudan ilişkili olan meslekleri içeren freelance çalışma modeli ile ilgili detaylar için “Freelance Nedir? Freelance Yapılabilecek İşler Nelerdir?” başlıklı yazımıza göz atabilirsiniz.
E-ticaret dünyasını adım adım keşfetmek için diğer blog yazılarımızı inceleyebilirsiniz.